top of page

Sağlıklı Yetişkin

İç Dünyamızda Dengenin Anahtarı: Sağlıklı Yetişkin Modu

                                                                          

Günlük yaşamda farklı ruh hâllerine bürünürüz: Bazen kırılgan, bazen öfkeli, kimi zaman da kendinden emin hissederiz. Bu değişken ruh hâlleri, zihnimizin bizi korumaya, yönlendirmeye ya da rahatlatmaya çalışan içsel yanlarıdır. Psikolojide bu yanlar “mod” kavramı altında ele alınır. Her mod, o anki duygusal ihtiyaçlarımızı dile getiren bir iç sestir.

Zihinsel ve duygusal dünyamız yalnızca anlık duygu ve düşüncelerden ibaret değildir. Bireyin geçmiş deneyimlerinden izler taşıyan, çok katmanlı ve kimi zaman birbiriyle çatışan içsel yanları da kapsar. Bu farklı içsel yanların ihtiyaçları arasında denge kurabilen, onları yargılamadan dinleyip işlevsel biçimde yönlendirebilen içsel yanımız ise literatürde “sağlıklı yetişkin modu” olarak tanımlanır.

Sağlıklı yetişkin modu, yaşamla birlikte gelişen bir kapasitedir. Temelleri ise çocukluk ve gençlik yıllarında atılır. Çocuk sevildiğini, ihtiyaçlarının önemsendiğini ve karşılanmaya değer olduğunu hissettiğinde; duygularını cezalandırılmadan ya da alaya alınmadan ifade edebildiğinde; bağımsızlığı desteklenip sınırlarla tanıştığında, sağlıklı yetişkin modunun ilk temelleri atılır ve zamanla bu mod, içsel bir rehbere dönüşür. Bu deneyimlerin eksikliği sağlıklı yetişkin modunu geliştirmeyi zorlaştırabilir; ancak bu kapasite yaşam boyu öğrenilebilir ve güçlendirilebilir.

Çocuklukta temelleri atılan bu içsel yanın gelişmesiyle kişi, yetişkinlikte içindeki farklı modları bastırmadan dinleyen, her birinin ihtiyacını fark eden ve işlevsel biçimde yönlendirebilen bir güce sahip olur. Hepimizin içinde zaman zaman çelişen duygular ve sesler vardır; bir yanımız kırılgan hissederken, bir başka yanımız güçlü görünmek isteyebilir. Sağlıklı yetişkin modu, bu farklı yanları yargılamadan dinler. Ne sadece güçlü kalmayı ister ne de duyguların kontrolsüzce yaşanmasına izin verir. Her bir duygunun kökenini anlamaya çalışır ve böylece içsel huzur ve dengeyi sağlar.

Kişi kendi iç dünyasıyla sağlıklı bir ilişki kurdukça, bu denge dış dünyaya da yansır. Kendini anlayabilen biri, başkasını yargılamadan dinleyebilir. Duygularını bastırmadan ancak saygılı şekilde ifade eden birey, ilişkilerinde daha açık ve güvenli alanlar yaratır. Böyle bir yaklaşım, hem bireysel hem sosyal ilişkilerde daha sağlıklı ve sürdürülebilir bağların kurulmasını sağlar.

Sağlıklı yetişkin modu, bireyin yalnızca mutlu ve huzurlu duygular deneyimlemesiyle sınırlı değildir. Kaygı, üzüntü ve hayal kırıklığı gibi zorlayıcı duyguları da kapsayan olgun bir içsel haldir. Bu modda olan kişi, duygularını bastırmak yerine kabul eder, kendini değersizleştirmeden ve şefkatle yaklaşarak yaşadığı duygusal çatışmaları dengede tutmayı başarır.

Kişi bu moddayken sorumluluklarını önemser ama onları yerine getirme konusunda katı bir tutum sergilemez. Gerektiğinde dinlenme ihtiyacını fark eder, destek aramaktan çekinmez. Sağlıklı yetişkin, iş ve sosyal ilişkilerde karşılaştığı zorluklarla yapıcı şekilde başa çıkar, hobilerine ve fiziksel aktivitelere zaman ayırarak stresle etkili mücadele eder. Spor yapmak, yaratıcı uğraşlar edinmek ya da sosyal etkinliklere katılmak; bireyin duygusal sağlığını desteklerken, kendine değer verme ve yaşamdan zevk alma kapasitesini artırır. Bu yönleriyle sağlıklı yetişkin modu, duyguların farkında olup onları işleyebilme yetisiyle birlikte, bireyin yaşam kalitesini yükselten davranışsal ve sosyal becerileri de kapsayan bütüncül bir işleyiş biçimi sergiler.

Sağlıklı yetişkinlik, yalnızca duyguları kontrol etmek değil, aynı zamanda kendine ve çevresine etik bir duruşla yaklaşabilmektir. Kimi zaman kişi, kendi ihtiyacı ile başkasının duygusu arasında kalabilir. Bu modun aktif olması, taraflardan birini bastırmadan dengeli bir çözüm bulunmasını mümkün kılar. Ne kendini unutur ne de karşısındakini görmezden gelir.

Sonuç olarak, sağlıklı yetişkin modu hem psikolojik hem de varoluşsal bir kapasitedir. Bireyin kendine, başkasına ve yaşama karşı sorumlu, farkında ve olgun bir duruş sergilemesini sağlar.

“Gerçek bilgelik, dalgaların üzerinde durmayı öğrenmektir. Ne tamamen sürüklenmek ne de karşı durmak… Sadece dalgalarla uyum içinde olmak, içindeki dengeyi bulmaktır.”
— Hermann Hesse

© Copyright 2023 by Pinna Eğitim Araştırma ve Danışmanlık LTD ŞTE. All Right Reserved.

  • Instagram
  • Facebook
  • X
  • LinkedIn
  • Spotify
bottom of page