Hümanist Manifesto
İnsanın İçindeki Gerçek İnsan Olma Potansiyeline Güven
İnsanın yaratıcı, düşünen ve dönüştürücü potansiyeline inanan bir kurum olarak, varoluşumuzun merkezine insanı ve onun çok yönlü gelişimini koyuyoruz. Her bireyin; geçmişinden, kimliğinden ve koşullarından bağımsız olarak, insan olma potansiyeline duyulan inançla karşılanması gerektiğine inanıyoruz.
Yaşamı anlamlı kılan kültürel, sanatsal ve düşünsel üretimi desteklemek; farklılıkları ayrışma değil zenginlik kaynağı olarak görmek ve her bireyin kendini ifade edebileceği kapsayıcı alanlar yaratmaktır.
İlkelerimiz:
-
İnsana potansiyeliyle yaklaşırız.
Bireyleri, değişme, gelişme ve kendini gerçekleştirme kapasiteleriyle ele alırız. Etiketlerden ve yargılardan uzak durur, insan olmanın özündeki dinamizmi esas alırız.
-
Kapsayıcıyız.
Dilimizde, davranışlarımızda ve karar mekanizmalarımızda dışlayıcı, ayrımcı ya da tek tipleştirici hiçbir yaklaşıma yer yoktur. Her birey, burada kendine ait bir yer bulur.
-
Sanat ve kültürü insan ruhunun ifadesi olarak görürüz.
Sanatsal ve kültürel üretimler yalnızca estetik değil; aynı zamanda varoluşsal ifadelerdir. Her yaratım, insana dair bir anlatıdır ve bu nedenle saygıyı hak eder.
-
Çoğulculuğu savunuruz.
Farklı dünya görüşleri, yaşam biçimleri ve inanç sistemleri arasında hiyerarşi kurmayız. Bu farklılıklar arasında anlamlı diyaloglar kurmayı ve birlikte yaşamı teşvik ederiz.
-
Saygı, yalnızca haklara değil, varoluşa yöneliktir.
İnsan onuru koşulsuzdur. Kim olursa olsun, her birey dinlenmeyi, anlaşılmayı ve saygı görmeyi hak eder. Bu anlayış, tüm ilişkilerimizin temelini oluşturur.
-
İnsani duyarlılığı bilimsel temellerle birleştiririz.
Akıl, etik, empati ve bilim, hizmet anlayışımızın ayrılmaz bileşenleridir. Bilimsel titizlikle insani derinliği bir araya getirir; ölçülebilir gelişim kadar, görünmeyen iyileşme süreçlerini de önemseriz.
Kurumsal kimliğimizin her alanında bu ilkeleri yaşatmayı; çalışanlarımızdan müşterilerimize, paydaşlarımızdan toplumun tüm kesimlerine kadar her bireye bu kapsayıcılığı hissettirmeyi taahhüt ederiz.
Çünkü biz, insan olmanın yalnızca bireysel bir kimlik değil, ortak bir sorumluluk olduğuna inanıyoruz.